expr:class='"loading" + data:blog.mobileClass'>

19 Ağustos 2013 Pazartesi

bizim köy




Bizim köyde eskiden bütün evler ahşapmış,
şimdi yalnızca dedemlerin evi ahşap, 
zaten insan kalmamış köyde...


şimdi hasat zamanı,
mısır bitkisi kesilip kışın hayvanlara yedirmek için kurutulur,
dört ayaklı yüksek kulübe nayla mısırlar buradan saklanır.


bu ev yakışıyor yeşile,eğer beton olsaydı itici durabilirdi.


 yeşile açılan bu pencereden bakmak huzur veriyor,


bu çepellerin iki yanına ip gerip voleybol maçı yapmışlığımız var,
topun otoyola düşmesi mümkün olmadığı için şanslıyız,
ama tarlaya girmemesi için de tembihliyiz...


takunyarın çıkardığı sese bayılıyorum 
anaannemin ayağın kırılacak çıkar şunları demesine aldırmam.
ahşap seccadede namaz kılmak oldukça zor...






15 Ağustos 2013 Perşembe

Bereketli hafta...



''Deliye her gün bayram'' artık bayatlamış bu espriden kurtulup hayırlısıyla bayramı atlatınca yine iş güç meseleri ve günlük hayat telaşeleriyle dolu bir haftaya adım attık.

Ramazan ayından çıkınca bir farklı hissettim sanki her zaman oruçluymuşuz gibi, gün içinde yemek yemek alışılmışın dışında bir şeymiş gibi, sonra çabuk alıştım bu duruma,

En sevdiğim yaz meyveleri incirin ve üzümün zamanı gelmiş,ben de şu aralar bu dal senin o dal benim ağaçların tepesinden inmez oldum,sömürdükçe sömürdüm.



Kapımızdaki kokulu siyah üzümlere çevreden üşüşen yaban arıları şu sıralar pek canımızı sıkmaya başladı,bir ara parmağımı rehin aldı üstüne bir de o sivri mi sivri iğnesiyle damga bastı, parmağım davul gibi oldu üzerine buz koydum ama o ne acı öyle! resmen kalbim parmağımda attı.


üzüm seyvanı kapı dibinde kamelya görevi görmesi açısından iyi güzel ama tam olgunlaştıkları zamanda arıdan geçilmiyor ayrıca haylaz misafir çocukları yedikleri üzüm çöplerini etrafa saçınca temizlemek bayağı zahmetli.

.
Aşırı sıcaklar fındıkların düşmanı,cümbür cemaat köyün yolunu tuttuk,çok fena azmedip bir çuval fındık toplayasım vardı ama hava aşırı sıcak, yine de biraz toplayabildik annemin baklavalarına yeter sanırım.


şimdi sıra bu fındıkları yeşil kabuğundan ayırıp saklamaya geldi.











11 Ağustos 2013 Pazar

Annemin çiçekleri


Annem o kadar işin gücün arasında çiçeklerini ihmal etmez,
hele yaz kuraklıkları bitkilerin düşmanı,
 annemde tek tek kovayla su taşıyıp cannım çiçeklerini kurutmamak için büyük özen gösterir,
zahmeti hep analar çeker,
bize de bu güzellikleri fotoğraflamak düşer...

fotoğraflardan yararlanmak isterseniz,
yorum kısmına belirtip bilgisayarınıza indirebilirsiniz.



















8 Ağustos 2013 Perşembe

Ramazan Bayramınız mübarek olsun...



Ramazan ayı da bitti,
 İnşaAllah hakkıyla ağarlayabilmişizdir,
bereketinden yararlanabilmiş,
günahlarımızdan bağışlanmıştır,
 gönlümüz bir nebze olsun ferahlamıştır.
Bundan sonra Ramazanın bereketini devam ettirme hususunda kendimize söz verebilmişizdir.
'Nerde o eski ramazanlar' diyen nene ve dedeleri seneye kadar özleyeceğim.

Ramazan bitti diye üzülüyorum ama önümüzde yine bir bayram kurban bayramı olduğu için de mutluyum.

Ramazan Bayramınız mübarek olsun dostlar.

7 Ağustos 2013 Çarşamba

battı balık yan gider






Sanırım balıkçığımla vedalaşıyoruz,bugün üzerinde hayra alamet olmayan bir durgunluk var,
yorgun ve üzgün bakıyor
akvaryumdaki diğer iki balığın arasından aldım,
başka bir kavanoza koydum,
galiba yem büyük geldiğinden aç kaldı,
yani öyle tahmin ediyorum,
ama yemi küçük parçalara bölüp tekrar verdiğimde yine de yanaşmadı.



bildiğin yan yattı




yemlerde böyle



yalnızlığın rengi yeşil olsun...





papatya yapraklarımı yoluyor tek tek,
her bir parçamı dağıtıyor rüzgar,
çıkmaz sokaklara...




anlamsız düşünceler ağırlaştırırken vücudumu,
bilincimi kaybedip yalpalıyorum,
umudumu kaybettiğim o anda,
yapraktan daha hafif bir el ,
okşuyor yüreğimi,
adeta su serpiyor...






bir tek taşlar misafir ediyor beni,
soğuk,
içime işliyor 
yüreğimin yamacına tırmanıyor,
gücümün son damlasını da emdiğinde,
yalnızlığa terk ediyor..



Asil bir ölüm bekliyor,
yalnızlığın tarlasına,
ekin ekenleri,,,,


4 Ağustos 2013 Pazar

sen koleksiyon yapar mısın?


Genelde zarf pulu koleksiyonları olanları duymuşuzdur,
neden bir şeyleri biriktirdiğimiz ve bunu sevdiğimiz konusunda pek fikrim yok,
Bende çayırda bayırda bulduğum terk edilmiş fosilleri biriktiriyorum şu aralar,
şu anda çok fazla fosil elimde yok,
geçen gün yılan derisi bulmuştum, o gün yanımda eldivenim olmadığı için sonra alırım dedim öyle kaldı,sonra bir baktım
yok olmuş,
böyle ilginç bir şeyim ben galiba,nesli tükenmekte olan tarzda,,,=)

namı diğer sümüklü böcek (salyangoz),tospağa (kaplumbağa),kabukları ve ölmüş kelebekler elimden kurtulamaz,buradan cani olduğumu sanmayın,ben sadece canını teslim etmiş olanları alıyorum.

ya bir de kelebeğim vardı ama kayboldu
kelebek saklamak çok zor kanatlarındaki tozlar hep dökülüyor.


yeşil böcükümü bir ayrı seviyorum ya ben...





tospacığımı daha bir ayrı ,,, seviyorum






2 Ağustos 2013 Cuma

sizin çok kez okuduğunuz kitabınız var mı ?


Bayağı bir ilgilenmemiştim kitaplarımla,
toz tutmuştu üstleri hep,
üfledim, ''tozzz olun'' dedim
her telden yazar var galiba,

Bir de okumadığım kitaplar varmış daha
Yorgun savaşçı mesela
lise 2 de kitap okuma yarışmasından kazanmıştım.
o zamanlar beğenmemiştim .
bir iki sayfa okuyup bırakmıştım,
bir deneyeceğim yeniden
listem kabardı,

benim en sevdiğim roman klasiklerden 
'Vadideki Zambak'
görünmüyor o sanırım arka taraflarda,
eve geldiğimde 
Vadideki Zambak'ı
 işe yaramazın teki atmış
kapının önündeki ağacın altında buldum 
öyle fütursuzca atılmış bir halde,
zaar okumak için almış herhal (oğlan kardeşim)
kötü davranmış,bildiğiniz...

hiç bir kitabı ikinci defa okumam
ama onu kaç defa okudum saymadım.

sizin defalarca okuduğunuz kitabınız var mı ?
Bu kitaplar arasındakilerden hangileri sizin kitaplığınızı süslüyor?



Benim hazinemden karaler

Hazinemden kareler


HAYIRLI CUMALAR
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...